26 Ekim 2014 Pazar

Tek Adam 1






Aslında normalde tarihsel olarak okumayı seven bir insanım. Fakat daha Anadolu medeniyetlerinden ve Türk Mitolojisini aşamadığım için okuma programına bir kol daha eklemeye karar verdim. Tarihsel olarak okumayı beklesem Atatürk ile ilgili tüm kitapları okumak, onun yaşadığı dönemi anlamak, onun yaptıklarını tarihsel bir süreç içinde takip etmek çok uzun bir zaman sonra gerçekleşecekti. Bende Tek Adam kitap serisini alarak tarihte Atatürk okuma planına başlamış oldum. Aslında ufak ufak geçmişte bazı dönemlerdeki kitapları okudum ama bir bütünlük içinde bunu gerçekleştirmedim. Şimdi bir tarihsel sıra içersin de bu okumaları yapacağım. Tabi Mustafa Kemal'in tarih sahnesine çıktığı döneme ben bodoslama dalıyorum bu konuyu okuma başlayarak. Çünkü o dönemdeki Osmanlı Devleti ve dünyanın durumu, İttihat ve Terakki Cemiyeti, Abdülhamit Han, Meşrutiyet dönemi, Tanzimat bu şekilde giderse bu işler benim şuan ki okuduğum tarihi devirlere doğru gider. Çünkü tarihte her bir olayın bir etkeni vardır. O etkeni oluşturan başka bir etkende daha gerilere doğru gider. Bir domino taşı serisi gibi olaylarlar bir birilerini etkileyerek tarihi süreçte ilerlerler. Burada ben Osmanlı Devletine, Osmanlı dönemindeki olaylara, dünyanın durumuna değinmeden sadece Atatürk'ün gittiği çizgideki tarihsel süreci okumak düşüncesindeyim.

Burada tabi size Atatürk'ü anlatma işine girişmeyeceğim. Kendimi kaybeder de bu işe girişirsem beni lütfen uyarınız. Zaten tarihe mal olmuş bir kişilik hayatıyla, yaptıklarıyla tarihin içinde mevcut her şey. Fakat (işte burada biraz Atatürk'ü anlatma işine giriyorum sanırım ) Günümüzde Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk heykeller ve resimler olarak algılanıp onun gerçekte kim olduğunu derinlemesine incelenmiyor. Bundan dolayıda Atatürk ile ilgili düşünceleri savunanlarda heykel ve resim savunuyormuş havası veriyorlar ortama. Bize de bu ortamda resimlerden ve heykelden, okul köşesinde duran büstlerden başka ülkeyi kurtarmış, yeniden kurmuş, ilerletmiş ve ölmüş olarak anlatıldığı eğitim sisteminden geçmiş biri olarak. Atatürk'ü asıl ne zaman tanımaya başladım sorusuna gelince aslında aynı onun yaptığını yaparak diyebilirim. Ne zaman tarih bilimi, siyaset bilimi, fikir kitapları ve Atatürk ile ilgili kitaplar okumaya başladım. O zaman anladım ki Atatürk'ü ben şimdi tanımaya başlamışım. Çünkü bu şahsiyet bir insan olmanın dışında arkasında bir ton kitap ile ortaya koydu bir tarihsel gerçekler bıraktı bize. Bende bazı olayları okudukça "hmm demek ki bundan dolayı bunu yapmış" diyebiliyor, onun neden böyle düşündüğünü ve ne yapmak istediğini anlamaya başlamış oldum. Burada Atatürk'ü anlamak ve tanımak istiyorsanız okuyacaksınız.

Kitaba gelince kitap herkesin bildiği gibi Atatürk'ün hayatını Anne ve Babasının evlenmesinden ve aile hayatından başlatıp, Atatürk'ün ölümüne kadar ki süreci anlatan üç ciltlik bir seri. Birinci cildi Selanikten başlayıp Mustafa Kemal Paşanın Samsun'a gitmesi arasını kapsıyor. Bazı bilim adamları ve yazarlara göre Şevket Süreyya Aydemir'in yazdığı kitabın üzerine daha bir kitap çıkamamış. Kitap yazılmadan evvel uzun bir tartışma süreci ve aile üyelerinin hatıraları dinlemiş. Bunu da daha sonra uzun bir tartışma ve yazma sürecinden sonra kitaba aktarmış. Bugün Şeyket Süreyya Bey'in yazdığı bazı olayların belgeleri o devirde olmasa da babasının ve annesinin soy kütükleri ile ilgili belgeler yakın zamanda ortaya çıktı. Buda kitap yazımında ki kaynakların sağlam olduğunu bize gösterir. 

Kitap sadece Mustafa Kemal Atatürk'ün o dönemde neler yaptığını içermiyor. Çevrede gelişen olaylar hakkında da geniş bir bilgi içeriyor. Gelişen olayları da kestirip atarak değil, açıklayarak ve etkilerini bize anlatmış. Bundan dolayı dönemi anlamak ve gelişen olayları bilmek için güzel bir eser olmuş. Şevket Süreyya Aydemir'in Enver Paşa, İsmet İnönü hakkında diğer kitaplarının da olması bu konular hakkında da geniş bilgi sunuyor. Daha ayrıntılı bilgilerinde diğer kitaplarında olduğunu belirtiyor meraklısına. 


Ben aslında kitabın dilinin ağır olduğunu düşünürdüm hep okumadan önce. Fakat okumaya başladıktan sonra dilinin çok sade anlatımının akıcı olduğunun farkına vardım. Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını okumak isteyenlere ilk önce bu seriden başlamasını tavsiye ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...