13 Eylül 2016 Salı

Zamanın Kısa Tarihi



Stephen Hawking orta okuldan beri bildiğim evren hakkında anlattıklarını takip ettiğim bir bilim insanıydı. Orta okulda bir kitabını okuma denemem ne yazık ki kitabın pahalı olması üzerin engellenmişti. O zamandan bu zamana Stephen Hawking'in bir kitabını okumak için  pek niyetlenmedim. Blog açtığımdan bu yana bilim kitapları okuma yüzden artmaya başladı. Yine de Stephen Howking kitaplarını okumayı pek istemiyordum. Çünkü çok uzun süre önce yazılmışlardı ve bilim insanı bu kitaplardaki bazı fikirlerinden vazgeçtiğini çeşitli kanallardan öğrenmiştim. Bundan dolayı düzenli bir okuma ile öğrenilebilecek bilgileri tek tek okuma ile öğrenemeyeceğim için okumayı düşünmedim. Kitabın daha sonra yeniden gözden geçirilmiş baskısını görünce ve DR kampanyasında rast gelince aldım. Tabi üzerinde kırmızı etken olmayanlarından bulup aldım yoksa almazdım :)

Kitap insanoğlunun bilinçli şekilde dünyamızın uzay içindeki yerine, güneş sistemini tanıma üzerine başlıyor. Tabi bu arayışı her batılı olduğu gibi Stephen Hawking'de Yunanlılara bağlamakla başlıyor. Yunan düşünürlerin güneş sistemi görüşünden Galilenin dünya görüşüne ve modern bilime doğru bir yol çizerek bize anlatmakta bilim tarihi içinde insanoğlunun kozmolojiyi anlama çabasını. Kitap yeniden gözden geçirme olduğu için en hoşuma giden şeylerden biri de yazarın kendi yaptığı hatalara değinmesi. Kendinin herkesi ikna etmek için çabaladığı bir görüşe daha sonra kendisinin fikir değiştirmesini açık yüreklilikle ifade ediyor. Zaten bilimde böyle bir şey deneyler, gözlemler ve kanıtlar ne gösteriyorsa ona inanacaksınız.

Güneş sistemimizi keşfettikten sonra geliyor daha küçük cisimlerin gösterdikleri davranışlara. Bilim insanları Newton'un bulduğu çekim yasası ile 19.yy sonu kadar geldiler. Fakat bir kişi işin farklı olduğunu bize gösterdi. Bu farklılık Newton mekaniği ile bazı cisimlerin davranışlarının ölçülememesi üzerine ortaya çıktı. Işık üzerine yapılan tartışmalar bize fizik alanında en önemli devrimlerden bir tanesi olan Kuantum mekaniğinin keşfine getirdi. Kuantum mekaniği keşfedildikçe çok küçük boyutlardaki cisimlerin çok farklı şekilde hareket ettikleri keşfedildi. Bu gezegen boyutunda ki büyük kütleli cisimlerde belli olmada atom ve atom altı parçacıklara inildikçe farklı davranışlar gözlemlendi. Buda fizik konusunda bir devrim oldu. Enstain'ın genel görerilik üzerine yaptığı çalışmalar. Artık farklı bir çağa adım attırdı. 

Bu kitapta da belirttiğim gibi aslında bizim galaksimizi keşfetmemiz, hatta galaksileri keşfetmemiz çok yeni bir bilgi. Gökbilimine olan ilgi artıkça, bunun kuantum fiziği ile desteklenmesi ile önümüzde bir çok bilinmezlik ortaya çıkmış ve aşılmış. Kitapta bunlar çok güzel şekilde bilim tarihi niteliğinde anlatılmakta. Yazar evreni, galaksileri, güneşleri anlatırken kuantum mekaniğini de anlatmaktan vazgeçmiyor. Her anlatacağı konu içinde daha önce açıklamadığı bir şey var muhakkak açıklıyor ve örneklendiriyor. Bu bakımdan çok hoş. Bazı yerlerde beni zorladı ama nedenini anlamak derin bilgi gerektirebilirken, bilgiyi bilmek daha önemli. Mesela kara deliklerin ışıma yaptığı üzerine çalışması baya bir karmaşık. Yazar nedenlerini detaylı şekilde anlatmış. Ama bizim burada kara deliklerin ışıma yaptığını bilmemiz yeterli geldi bana. Kitap bilimsel olarak bazı yerlerde derin bilgiye girse de çok hoş yazılmış. Zevk ile okudum merak edenlere de tavsiye ederim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...