1 Aralık 2015 Salı

Oğuz Destanı (Reşideddin Oğuznamesi)




Daha önce Türk Mitolojisi kitaplarında da bahsettiğim gibi Oğuz Kağan Türklerin mitolojilerinde ve düşüncelerin de büyük bir yer kaplamakta. Oğuz Kağan'ın destanında ortaya çıkan Türk boyları ve Oğuz boyları ve Dış Oğuzlar denilen diğer Türk boyların oluşumunu anlatmakta. Bunun yanında bir çok Türk gelenek ve düşüncesini de içermekte. Bunları daha önce okuduğum mitoloji kitaplarından aktarmaya çalışmıştım. 

Oğuz Destanı Türkler arasında yıllarca sözlü anlatım ile yaşamış. Daha sonra bazı kişiler tarafından da yazıya geçirildi. Bu yazıya geçirilmiş Oğuznameler yazıya geçiren kişi yada bulundu yerlere göre isimler verilmiştir. İlk yazıya geçirilmiş Oğuzname Uygurlar dönemindedir. Daha sonraki Oğuznameler geç dönemlere rastlamaktadır. Yinede yazıya geçirilen ilk eserler olduğu için Oğuznameler açısından büyük bir önem arz etmekteler. Her yazıya geçirilen Oğuzname yazıldığı devre ve zamana göre belli özellikler taşımakta ve kendi yapısından bazı özellikler kaybetmiş. Reşideddin; İlhanlı sarayının veziri, tarihçisi ve doktorudur. Reşideddin Oğuznamesi Oğuzların müslüman olmadığı zamana kadar olan yaptıkları işleri anlatan bir kitap. Burada anlatıldığı zamana göre içine islam etkisi de girmiş. Mitolojik Oğuz anlatımına göre burada anlatılanlar artık destan özelliği kazanmış. Mitolojik kavramlar artık yok olmaya başlamış. Kitapta Türklerin soyunun nereden geldiği üzerine rivayetten başlayıp, oğuzların yaptıklarına kadar tüm seferleri anlatmakta. Burada anlatılan yer isimleri gerçeğe daha yakın olmakta. Reşideddin Oğuznamesinin diğer bir incelemesi de Bahaeddin Öğel'in Türk Mitolojisi 1 kitabında bulunmaktadır.

Kitapta diğer bölüm olarak Reşideddin Oğuznamesi ile Ebu'l Gazi Bahardır Han'ın aktardığı Oğuz name arasında yazım ve anlatım bakımından karşılaştırması mevcut. Ebu'l Gazi Bahardır Han'ın Oğuznamesi de aynı şekilde Oğuz Kağan Destanını yazıya geçirilmiş bir nüshasıdır. 

Kitabın son kısmı ise destanın tahlil edilmesi üzerine. Burada anlatılanlar tarih süreci içinde önemli. Z.V. Togan Oğuz destanının aslında üst üste binmiş Türklerin kahramanlıkları olduğunu söylemekte. Bu kahramanlıkların zamanı ise İskitlerin M.Ö. 8.yy da kurdukları büyük imparatorluktan başlamakta. Daha sonra bu kahramanlıklar her Türk boyunun yaptığı işler ile birleşerek bir destanın oluşturmuş. Oğuz destanında geçen Dış Oğuzlar dediğimiz, daha öncede bahsettiğim Oğuz Kağan tarafından isim verilen boyların Oğuz Destanından öncede tarih içinde var olduğunu tespit etmişler. Kalaçlar (Halaçlar), Kanglı, Uygur, Kıpçak gibi destanda geçen boyların daha eski olarak tarih sahnesinde gözükmekteler. Daha önce Türk Destanlarında Giriş kitabında da belirtiğimiz gibi Oğuz Kağan'ın soyu olarak ortaya çıkan 24 Türk boyunun kabileler birliği şeklinde teşkil edildiğini belirtmekte. Oğuz Boylarının Okların birliği olarak ortaya çıktığını belirtmişler. Oğuz Kağan destanı Türk milletinin teşkilatlanmasını, tarih içindeki kahramanlıklarını, devlet geleneklerini, sistemlerini, inançlarını, kozmogonilerini anlattığı bütünleşmiş bir eser olarak ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı bu destanı bilmek kendimizi bilmek demektir. Zeki V. Togan'da son sözde araştırmaların devam etmesini ve hangi yönde yapılması gerektirdiğini açıklamış kitapta.

Türklerin tarih içinde oluşan karakter özellikleri onların uzun süre yaşamalarını ve büyük topraklara hüküm sürmelerini sağlamış. Bunlardan bir tanesi de gittikleri coğrafyaya uyum sağlamalarıdır. Yalnız bazı karakter özellikleri iki tarafı keskin kılıca benzer. İyi kullanıldı mı karşı tarafı, kötü kullanıldı mı kendini keser. Bundan dolayı Çin topraklarından, Sibirya'nın soğuk tunduralarına, Asya'nın geniş bozkırlarına, Hindistan, Rusya, Anadolu ve Avrupa topraklarına kadar bir çok alana gitmiş ve oraları hükmetmişlerdir. Coğrafyaya uyum çok fazla sağlanması sonucu da bazı yerlerde, hükmettiği topraklarda asimile olmuşlar. Hindistan ve Orta Avrupa buna güzel bir örnektir. Oğuz Destanı ve diğer milli destanlarımızı bilmek bundan dolayı hayati öneme sahiptir. Uydurma ve çalıntı Yunan Mitolojisini öğrenme yerine kendi Mitolojimizi öğrenmeliyiz.

Kitap diğer Zeki Velidi Togan kitapları gibi baskısı yok. Sahaflardan bulma ihtimaliniz var benim gibi ama yüksek fiyata satıyorlar. Bundan dolayı size kalmış bir şey. Normal okuyucu için okunması elzem değil. Türk Mitolojisi 1-2, Türk Destanlarına Giriş ve Türk Mitolojik Sistemi 1-2 gibi baskısı olan kitapları okurlarsa yine bilgi sahibi olurlar.  

2 yorum:

  1. Türk mitolojisiyle bu kadar ilgilenmeniz çok hoş. Çağlayan Yılmaz kardeşimin itbarak adlı romanını seveceğinizden eminim,sevgiler;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakalım şimdiden bir şey diyemeyeceğim. Umarım o günün dokusunu kullanmıştır. Bazı yazarlar sonradan çıkmış düşünceleri o güne yamadıklarında hiç hoş olmuyor.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...